Sayfalar

28 Ocak 2010 Perşembe

Avatar

Biraz Outlander, biraz Battle For Terra, elit olmayan izleyicilerin gözünü boyamak amacıyla kullanılacak efektler için büyük bir bütçe ve klişe bir senaryo:

İşte karşınızda Avatar

Evet sayın okurlar, ben bugün bir hata ettim, gidip Avatar'ı izledim, bu filmi izlemek için 160 dakika (2 saat 40 dakika ediyor) harcadım ve en kötüsü de umduğumu bulamadım.
Bugün öğrendiğim önemli şeylerden biri, herkesin kabul ettiği asla doğru değildir oldu. Normalde her filme gitmeden önce ufak bir araştırma yaparım, çeşitli sitelerde puanlamaya bakarım (IMDB normalde bu sitelerin başında gelir, ama bugün güvenimi çok sarstı.). Son duruma göre Avatar IMDB'den 8.6 puan almış ve en iyi 100 film listesinde kırkıncı sırada.
Buraya kadar her şey normal görünüyor, her iyi izleyici ilk yüze giren bir filmin çığır açmasını, çok önemli bir noktaya değinmesini ya da ufacık da olsa hayatını değiştirmesini bekler. Malesef Avatar bunlardan hiçbirini başaramadı. Çünkü özgün bir senaryosu yoktu, daha önce birçok filmde görmüş olduğumuz klişe bir konuyu ufak tefek farklı unsurlarla harmanlayarak önümüze sunmaktan başka bir şey yapmadı.
Klişe konudan kastım şu şekilde oluyor: Olayın içinde bir ana karakter vardır, her şeyde başarılı olarak veya tam tersi durumlarla öne çıkar, bir takım yanlış işler yapacak kişilere hizmet eder, bu sırada yapılacak yanlış şeylerden olumsuz etkilenecek kurbanları yakından tanır (yakından tanınan bu kişiler sabittir, biri ana karakterle fazla yakınlaşan dişidir, diğeri kızı ana karaktere kaptırtığı için ondan nefret eden kişidir, bir diğeri ise bu mağdur grubu yöneten ve ana karaktere güvenen kişidir). Sonuçta bu bahsedilen karakterlerin çoğu hayata göz yumar, kız ve ana karakter ölmez, ana karakterden nefret eden kişi ana karakter ile can ciğer olur, omuz omuza savaşırlar ve kahramanca ölür. Son olarak hiçbir şey olmamış gibi ana karakter ve kız mutlu bir şekilde yaşar. Bu konuyu işleyen veya benzerini işleyen 3-4 film kesinlike aklınıza gelmiştir.
Filmi izlerken ilk yarının sonlarına doğru kendimi Outlander ve Battle For Terra karışımı bir film izliyormuşum gibi hissettim, bildiğim şeyleri tekrar görmek, filmin yarısına bile gelmeden senaryonun ilerleyiş şablonunu kafamda çıkarttığım için izlemekten zerre zevk almadım.
Şu ana kadar söylediklerim filmin kötü yanlarıydı, biraz da iyi kısımlara (ne kadar az da olsalar) değinelim:
Filmde iyi olan tek bir şey var, o da görsel efektler, ama abartmaya lüzum yok. Efektler gerçekten iyi ama daha önce görmediğimiz şeyler değil, Eğer Star Wars Episode I-II-III trilogy'sini izlediyseniz görsellik kendi sinema dünyanızda çığır açmayacaktır. Reklamın gazına gelmeyin, çok çığır açan, ilk 100'ü hakeden bir film değil, sadece boş birkaç saatinizi geçirebileceğiniz bir aile filmi.

Editör Puanı: 6.7 (küsuratı çok düşündüğüme emin olabilirsiniz.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder